ucundan tutmak — 1) (bir işin veya bir şeyin) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş. H. Taner 2) mec. (bir işin veya bir şeyin) bir işi yeterince ilgilenmeden … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek — dar düşünceli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uc — is. 1. Bir şeyin sivri, şiş, nazik, batıcı tərəfi, kənarı. İynənin ucu. Mıxın ucu. Süngünün ucu. – Bekar yabanın ucunda bir çəngə alovlu tikan götürüb, bayraq kimi göyə qaldırmışdı. M. C.. Səlim qələmin ucunu akta söykəyib oğluna dik baxdı. B.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
kutup — is., tbu, Ar. ḳuṭb 1) Yer yuvarlağının, Ekvator dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm. P. Safa 2) mec. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri Çalışanlarla çalıştıranları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
manyetik alan — is., fiz. Bir mıknatısın N ucundan dışarı çıkıp dağıldıktan sonra yine toplanıp S ucundan içine giren kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu alan … Çağatay Osmanlı Sözlük
uç — is., cu 1) Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. A. Gündüz 2) Bir şeyin baş veya son noktası 3) Bir şeyin kenarı Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. R. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sigara içmek — sigarayı bir ucundan yakıp öbür ucundan dumanını emerek içine çekmek Sigarasını, sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
uc-bucaq — is. Kənar, son hədd, həddhüdud. Bu bizimçün elə bir dünya idi ki, ucubucağı yox idi. S. Rəh.. Edqarın ixtiyarında olan üzüm bağının ucu bucağı yox idi. S. Vəliyev. Ucu bucağı görünməmək (olmamaq) – sonu, ətrafı gözlə qavranıla bilməyən çox geniş… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Yakup Kadri Karaosmanoğlu — (27 mars 1889 Le Caire 13 décembre 1974, Ankara) est un écrivain turc du XXe siècle. Auteur de romans, de nouvelles, de pièces de théâtre, d essais et de livres autobiographiques, journaliste et diplomate. Imprégné de culture française, ses… … Wikipédia en Français
ağızlık — is., ğı 1) Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç Kiraz, bilir miydi ki günün birinde tütün diye bir ot çıkacak ve insanlar bunu içmek için dallarını kesip kesip ağızlık yapacak? R. H. Karay 2) Nefesli… … Çağatay Osmanlı Sözlük